PIRLANTA
PARLAKLIĞIN
İLHAMI
Değerini sizden alan ürünlerle tarzınızı ortaya koyun. Benliğinize çıkan yolculukta ruhunuzun eşsizliğini keşfedin. Zamansız, sonsuz ve değerli anlardan alınan ilhamla kendinizi ödüllendirin.
Semih Kuyumcusu
Her Gün Daha İyiye
Bir güneş gibi içinizi ısıtacak. Parlaklığıyla gününüze anlam katan detaylar bir noktada birleşti. Gözlerinizi büyüten ve gülümsemenizi artıran detaylar size özel. Eşsizliğinizi hissettirecek parçaların heyecanını yakından yaşayın. Yüksek standarttaki tasarım yolculuğu seçkinliği ortaya çıkarıyor.
Hayal Gücünün Doğayla Birleşimi
Kaliteyi ve mükemmeli arayanlar için. Doğanın yarattığı çeşitlilik tüm zenginliğiyle sizlerle. En derin duyguların en değerli anlarla buluşmasına tanık olun. Sıra dışı bir deneyimin renklenmiş hâli. Asaletinizi parmağınızdan kalbinize giden yolculukta ortaya çıkarın. Saflığın vaadi; en güzel yansımanız. Bunu en özel anlarla süsleyin.
Minimal Ol, Kendin Ol
Şevkin ve titizliğin işlediği sınırları aşın. Eşsiz bir teklif hiç bu kadar “sonsuz” olmamıştı. Bağlılık duygusunun tadına varın. Yansımanızı özgü parçalarda görün. Güzellik, sertlik ve kalitenin en değerli hâli. Serüvenin saf parçalarıyla öne çıkın. Zamana bağlı kalmayan değerin aydıklıkla sonuçlandığı şıklıkla buluşun.
Pırlantanın Serüveni
Elmas pırlantanın kesilmemiş ve ham hâli olan elmasın yaşı, tarihi, simgeselliği ve göz kamaştırıcı parlaklığı; onu mücevherlerin en değerlisi ve anlamlısı hâline getirmiştir.
Her elmas eşsizdir ve sizin gibi tektir. Elmasın eşsiz serüveninde sizin için mükemmel olan pırlantayı bulmanın heyecanını keşfederek yaşayabilirsiniz. Böylece siz de sonsuza kadar yaşayacak olan kendi mücevherinize sahip olabilirsiniz.
Oluşumu
Elmaslar milyarlarca yıl önce, neredeyse zamanın başlangıcında oluşmuştur. Her elmas son derece yaşlı olmakla birlikte dinozorların var olduğu dönemlerden bile çok önce oluşmuştur.
Lav gökyüzündeki bazı yıldızlardan daha yaşlı olan pırlantanız, heyecanlandırıcı bir yolculuk hikâyesine sahiptir. Bu yolculuk çok eski bir elementi; dünyanın en çok aranan ve ölümsüz mücevherlerinden biri hâline getirmiştir.
Son derece yüksek ısı ve basınç altında yer kabuğunun derinliklerinde kristalleşen elmas, değerli sırlarını yanardağlardaki volkanik lavların yardımıyla dünyanın yüzeyine taşıyana kadar korudu.
Daha sonra binlerce yıl boyunca doğanın yıpratıcı etkileri ile karşı karşıya kaldı. İnsanoğlunu şaşırtan bu çetin yolculuğa, sadece az bir kısmı sabırla dayanarak bulmayı başardı.
Doğanın koşullarına direnebilenlerin yalnızca çok az bir miktarı kesilip cilalanarak bir mücevherde kullanılabilecek büyüklük ve kaliteye sahip oldu.
Keşfedilişi
İlk elmas madenciliği Hindistan’da 2800 yıldan daha uzun bir süre önce başlamıştır. Günümüzde birçok modern yöntem kullanılsa da elmas bulmak zorlayıcı bir süreç olarak karşınıza çıkar.
Jeologlar doğanın en kıymetli taşlarını Sibirya’nın ve Kanada’nın donmuş tundralarından Afrika’nın sıcaktan yanan çöllerine ve okyanus diplerine kadar her yerde aramaya devam eder.
Tek bir elması bulmak için bir evi dolduracak kadar toprağın elenmesi gerekir. Bulunanların da sadece çok küçük bir oranı kesilip cilalanarak mücevhere monte edilecek boyut ve özelliğe sahip olur.
Kesimi
Elmas kesimi; hayal gücü, sabır ve beceri gerektiren ince bir iştir. Eski zamanlarda elmaslar kesilmeden bırakılırdı. Montürleri’nin derinliklerine yerleştirilip sadece üst yüzeylerinin yumuşak parlaklığı dışarıda kalır, karanlık ve gizemli görünürlerdi. 14. yüzyıla gelindiğinde sanatkârlar taşların ışık saçması için gerekli olan karmaşık kesme ve cilalama tekniklerini araştırmaya başladılar. Bütün bu teknikler günümüzde geliştirilerek yenilerin bulunmasına yol açar. Bununla birlikte kesim ustalarının geleneksel yöntemleri, yerini gelişmiş bilgisayar teknolojisine bırakmıştır.
Anlamları
Hiçbir alet elması kesemiyor, en sıcak ateş bile üzerinde en ufak bir iz bırakamıyordu. Bu yüzden birçok insan, elmasın doğaüstü yeteneklere sahip olduğuna inandı.
Yunanlılar için tanrıların gözyaşlarıydı. Romalılara göre yıldızlardan kopan parçalardı. Hintliler de elmasa hastalık, hırsızlık ve kötülükleri uzak tutan bir şans tılsımı olarak bakıyordu. Başka kültürlerde bu taşların iyileştirme ve bilgelik güçlerine sahip olduğuna inanılırdı.
Elmasın etrafında dönen efsaneler ve sihir onu çok istenen bir taş hâline getirdi. Eski krallar savaşlarda elmas takarlardı; kraliçeler ve cariyeler güç ve ihtiras simgesi olarak elmasa sahip olmak isterlerdi.
Eşsiz, değerli ve yok edilemez olan elmas; yüzyıllarca aşkı simgelemek için kullanılmıştır. Aşk ve bağlılığın simgesi olarak pırlanta yüzük armağan etme geleneği günümüzde dünyanın tüm kültürlerine yayılan bir olgu olarak bilinir.
İfadesi
Hiçbir mücevher, duyguları ve yaşamın önemli anlarını bir pırlanta kadar mükemmel yakalayamaz ve simgeleyemez.
Pırlanta armağan etmek veya almak özel anların değerini artırır. Bir çocuğun doğumu, yıl dönümü, doğum günü, kişisel bir amaca ulaşmasındaki kutlama veya sadece kendini ödüllendirme, isteğiniz nasıl olursa olsun, özel bir gün pırlanta ile kutlanınca unutulmaz hâle gelir. Bilindiği gibi ne de olsa pırlanta sonsuzluktan gelen bir parçadır.
Değeri
Her elmas eşsizdir, hiçbir elmas bir diğerinin aynısı değildir. Zamanın başlangıcından beri var olan doğanın mucizesi olan pırlantayı satın almak özel bir alışveriştir.
Doğanın yarattığı çeşitlilik sayesinde, her zaman zevkinize, bütçenize ve özelliği olan güne uygun bir pırlanta bulmanız mümkündür.
Aldığınız pırlanta yaşamınızın en derin duygusal yatırımlarından birini temsil edecektir. Pırlantanız nesilden nesile aktarılacak ve ona yalnızca maddi değeri için değil, manevi anlamda da değer verilecektir.
Kendinize almak ya da armağan etmek için bir pırlanta seçtiğiniz zaman 4C tablosundaki yeri nerede olursa olsun, o artık özel bir taş olur. Onun gerçek değeri, kutlamakta olduğu özel günün simgeselliğinde yatar.
Bilinmeyenleri
- Her elmas köklü bir geçmişe sahiptir. Dinozorlar gibi tarih öncesi canlılar dahi var olmadan önceki dönemlerde oluşmuştur. En genç elmas 900 milyon yaşında, en yaşlısı ise 3.2 milyar yaşındadır.
- Elmas insanoğlunun tanıdığı en sert doğal maddedir. Yeryüzündeki en sert madenden 58 kat daha serttir.
- Bir elması sadece başka bir elmas kesebilir.
- Kesme ve cilalama sırasında her taş ortalama olarak orijinal ağırlığının yarısından fazlasını kaybeder.
- Mücevher hâline getirilen pırlantaların yüzde 5’inden azı bir karattan daha büyüktür.
- Elmas her renkte olabilir. En nadir bulunan renk kırmızıdır.
- Dünyanın mücevher kalitesinde en büyük elması olan Cullinan, 1905 yılında Güney Afrika’da bulundu. Kesilmeden önce 3.106 karat ağırlığındaydı (yaklaşık bir devekuşu yumurtası büyüklüğünde).
- Elmas müzayedelerinde karat başına ödenen en yüksek fiyat, morumsu kırmızı renkte, 0.95 karat ağırlığında bir elmas için bir milyon dolar olmuştur.
- Zamanın başlangıcından beri tıraşlanmış olan tüm pırlantalar toplanmış olsaydı, sadece bir tane çift katlı otobüs doldurulurdu.
- Elmasın İngilizcesi olan “diamond” kelimesi Yunancada “fethedilemez” anlamına gelen “adamastan” türetilmiştir.
- Karat kelimesi, eski çağlarda kıymetli taşları tartmak için ağırlık ölçüsü olarak kullanılan carob (keçiboynuzu) tohumundan gelir.
- Aşk ve bağlılığın simgesi olarak pırlanta yüzük hediye etme geleneği, 15. yüzyılda Avusturya Arşidükü Maximilian’ın nişanı sırasında Burgonya Düşesi Mary’e elmas bir yüzük hediye etmesiyle başlamıştır.
- Sol elin dördüncü parmağına yüzük takma geleneği, eski Mısırlıların Vena Amoris damarının (aşk damarı) bu parmaktan doğrudan kalbe ulaştığına olan inançlarından gelir.
Sıkça Sorulan Sorular
Pırlanta alışverişi yaparken satıcıların hepsinden mutlaka duyacağınız kelimelerden birisi sertifikadır. Bu değerli taşlar, sektör ve dinamikleri konusundan zaten oldukça az bilgiye sahip olan müşteri adayları için büyük bir kafa karışıklığı yaratır. Pırlanta taşlar doğada hem renk hem de taşın içerisindeki lekeler bakımından homojen halde bulunmazlar.
Renkler D renginden Z rengine dek beyazdan sarıya doğru derecelendirilir. Berraklık olarak da içerisindeki lekelerin büyüklüğü ve sayısına göre birtakım değerler alırlar. Bu değerleri pırlanta taşa yüklemek sizin de takdir edeceğiniz üzere uzmanlık isteyen bir konudur. Bu alanda tüketicilerin korunması ve taşların uluslararası dolaşımda da değerlerini belirleyen bu özelliklerin tasdiki için sertifika kuruluşları var olmuştur.
Bunların başlıcaları GIA (International Diamond Grading System) - HRD (Hoge Raadvoor Diamond) gibi bağımsız pırlanta değerlendirme enstitülerdir. İşte bu enstitülerin taş incelemesi ardından o taş için düzenledikleri belgeye uluslararası geçerli pırlanta sertifikası denir.
Altın gibi pırlantanın da uluslararası bir borsası vardır. Belirli fiyatların altında pırlanta temin etmek mümkün değildir. Bu yüzden pırlantalı ürünlerden çok çok ucuz fiyat veren firmalar ne yazık ki güvenilir olmaktan uzaktır. Sattıkları pırlantalar lanse ettikleri özelliklerden değildir. Rengi ve berraklıkları söylediklerinin çok altındadır.
İyi pırlanta ile kötü pırlanta arasındaki fark 24 ayar altın ile 8 ayar altın gibidir. Siz ucuza aldığınızı zannederken aslında ederi çok daha düşük olan bir pırlantaya daha fazla para ödersiniz. Hiçbir müşteri ne kandırılmak ne de fahiş fiyat ödemek ister. Bu safhada gerek marka olsun gerek olmasın işletme adı yazan kredi kartı gibi sertifikalı ürünlerden uzak durup uluslararası geçerliliği olan sertifikalı ürünler tercih edilmelidir.
Uluslararası geçerliliğe sahip bir sertifika, pırlantanın gerçekliğini onaylar önemli karakteristiklerini (karat-renk-berraklık-kesim) tanımlar. Bir pırlantayı herkes değerlendiremez.
Uzman gemologlar (taş bilimciler) tarafından sıkı denetimler altında özel ekipman kullanarak incelenmelidir. Bu incelemeler sonucu laboratuvarları birbirinin önüne geçiren etken ise kullandıkları teknolojidir.
GIA ve HRD analizini yaptığı taşların kemer kısmına seri numarasını lazer teknolojisi ile yazar. Buda analizini yapıp verdiği sertifikanın o taşa ait olduğunun kanıtıdır. Bu sebepten dolayı GIA-HRD sektördeki son noktadır.
Markiz, baget, oval ve kalp kesim yöntemleridir.
Ekonomistlerin ve yatırım uzmanlarının ciddi bir yükselme beklentisinde olduklarını açıklamasıyla gümüş talebinde artışlar gözlemlenir. Yatırım amacıyla alınabilecek gümüşler ikiye ayrılmaktadır. Bunlar:
- Granül gümüş (boncuk şeklinde)
- Külçe gümüş
Serbest piyasada külçe gümüşün sorunsuz bir şekilde el değiştirilebiliyor olmasından dolayı yatırım yapılırken külçe gümüş tercih edilmesini tavsiye edilir.
Özellikle işçiliği olmayan; külçe altın, 22 ayar işçiliksiz bilezik, çeyrek altın, yarım altın, teklik altın, gremise, ata çeyreği, ata yarımı, ata lirası, cumhuriyet altını, ata iki buçukluk ve ata beşli çeşitleri altına yatırım yapmak isteyenler için doğru tercih olacaktır.