Altın Dünyada Nasıl Oluştu?

Altın, yüzyıllardır insanlık tarihinin önemli bir parçası olmuştur. İlk olarak Mısırlılar tarafından kullanılmıştır. O zamandan beri, altın zenginliğin ve gücün sembolü haline geldi. Doğada nadir bulunan bu değerli maden, yer kabuğunda oluşan çeşitli jeolojik süreçlerle meydana gelir. Altının kökeni, yıldızların patlamasıyla oluşan ağır elementlerin dünyaya düşmesiyle başlar. Bu süreçler, altının benzersiz özelliklerini de belirler. Gelişen teknoloji sayesinde, altının nasıl oluştuğunu anlamak daha kolay hale geldi. Bu yazıda altının tarihi ve oluşum süreci hakkında daha fazla bilgi bulacaksınız.

• Altın, doğada nadir bulunan ve değerli bir metal olarak bilinir; bu nedenle yatırım yapmayı düşünenler için önemli bir seçenek olabilir.

• Altının oluşum süreçleri, yer kabuğundaki yüksek sıcaklıklar ve basınçlarla başlar; bu bilgiyi kullanarak altın madenciliği hakkında daha fazla araştırma yapabilirsiniz.

• Tarihsel gelişimi boyunca altın, birçok medeniyet için para ve değerli bir eşya olarak kullanılmıştır; bu bağlamda, altının kültürel önemini anlamak, tarih öğrenimi açısından faydalıdır.

• Altının dünya üzerindeki varlığı, çeşitli ülkelerdeki rezervlerle ilişkilidir; bu rezervler, ekonomik istikrarı etkileyen önemli faktörlerden biridir.

• Uzaydan gelen altın teorileri, bilim insanlarının evrenin oluşumu hakkında daha fazla bilgi edinmesine yardımcı olur; bu konudaki gelişmeleri takip etmek ilginizi çekebilir.

• Altın bulma yöntemleri ve teknolojileri sürekli gelişmektedir; bu nedenle güncel yöntemleri öğrenmek, madencilik sektöründe kariyer yapmak isteyenler için faydalı olabilir.

Altın Nedir ve Özellikleri Nelerdir

Tanımla

Altın, kimyasal sembolü Au olan bir elementtir. Atom numarası 79’dur. Bu, altının periyodik tablodaki yerini gösterir. Altın, doğada genellikle saf halde bulunur. Diğer metallere göre daha az reaktiftir. Bu özellikleri onu değerli kılar.

Açıkla

Altının fiziksel özellikleri oldukça dikkat çekicidir. Sarı rengi ve parlak görünümü vardır. Bu, altını diğer metallerden ayıran önemli bir özelliktir. Ayrıca, altın oldukça dayanıklıdır. Oksitlenmez ve paslanmaz. Bu nedenle uzun süre bozulmadan kalabilir.

Altın, mükemmel bir elektrik iletkenidir. Elektrik akımını iyi iletmesi, onu elektronik cihazlarda kullanışlı hale getirir. Altın, yüksek sıcaklıklara dayanıklıdır. Bu da onu endüstriyel uygulamalarda tercih edilen bir madde yapar.

Vurgula

Altın, değerli bir maden olmasının birçok nedeni vardır. Öncelikle nadir bulunması, değerini artırır. İnsanlar tarih boyunca altına büyük bir ilgi göstermiştir. Bu ilgi, altının ekonomik ve kültürel önemini artırmıştır.

Altının kullanım alanları geniştir. Takı yapımında sıkça kullanılır. Zenginliği simgeler ve estetik bir değere sahiptir. Ayrıca, yatırım aracı olarak da tercih edilir. Altın, finansal piyasalarda güvenli bir liman olarak görülür.

Tıbbi alanda da kullanılmaktadır. Altın nanopartiküller, bazı tedavi yöntemlerinde yer alır. Bunun yanı sıra, elektronik endüstrisinde de önemli bir rol oynar. Bağlantı elemanları ve bileşenlerde kullanılır.

uç olarak, altın sadece estetik bir madde değildir. Aynı zamanda ekonomik ve teknolojik açıdan da büyük öneme sahiptir. Altının kimyasal özellikleri ile fiziksel özellikleri birleşince, onu eşsiz kılar.

Altının Oluşum Süreçleri

Süpernova Etkisi

Altın, evrende meydana gelen süpernova patlamaları sayesinde oluşur. Bu patlamalar, yıldızların yaşam döngüsünün son aşamasında gerçekleşir. Yıldızlar, nükleer füzyon ile hafif elementleri ağır elementlere dönüştürür. Bu süreçte büyük enerji açığa çıkar. Patlama sırasında, bu ağır elementler uzaya yayılır. Altın da bu ağır elementlerden biridir.

Yıldızların İç Yapısı

Yıldızların çekirdeklerinde nükleer füzyon gerçekleşir. Hidrojen atomları birleşerek helyum oluşturur. Bu işlem, daha ağır elementlerin oluşumunu sağlar. Yıldızın yaşam süresi boyunca, bu süreç devam eder. Sonuçta demir gibi ağır elementler de oluşur. Ancak demir, daha fazla enerji üretemez. Bu nedenle, süpernova patlaması sırasında altın gibi daha ağır elementler ortaya çıkar.

Magmanın Yüzeye Çıkışı

Altın mineralleri, yer kabuğundaki magmanın yüzeye çıkmasıyla birikir. Magma, yerin derinliklerinden yükselir ve yüzeye ulaşır. Yüzeye çıktığında soğumaya başlar. Soğuma sırasında, içinde bulunan mineral bileşenleri katılaşır. Altın da bu süreçte kristalleşir ve diğer minerallerle birlikte birikir.

Yeraltı Süreçleri

Yeraltındaki sıcaklık ve basınç koşulları, altının oluşumunu etkiler. Sıcak magma içindeki altın, zamanla çevresindeki kayalara sızar. Bu olay, altının yeraltında farklı şekillerde birikmesine yol açar. Altın damarları, yer kabuğunun çeşitli bölgelerinde bulunabilir.

Jeolojik Zaman

Altının oluşumu uzun zaman alır. Milyonlarca yıl süren jeolojik süreçler sonunda altın yatakları ortaya çıkar. Bu süre zarfında, yer kabuğundaki hareketler ve değişimler de rol oynar. Örneğin, kıtaların çarpışması veya volkanik aktiviteler altının yer değiştirmesine neden olabilir.

Ekonomik Değer

Altın sadece doğal bir mineral değil, aynı zamanda ekonomik bir değere sahiptir. İnsanlar tarih boyunca altını değerli bulmuşlardır. Ticaret ve mücevher yapımında kullanılmıştır. Günümüzde de yatırım aracı olarak önem taşır.

uç olarak, altın evrende karmaşık süreçler sonucunda oluşur. Süpernova patlamaları ve yıldızların iç yapısı bunun temelini oluşturur. Magmanın yüzeye çıkışı ve soğuması ise altının toplanmasına yardımcı olur. Bu süreçler, altının hem doğasında hem de insan hayatındaki önemini artırır.

Altının Tarihsel Gelişimi

Antik Medeniyetler

Altın, insanlık tarihinin en eski dönemlerinden beri kullanılıyor. Mısırlılar, altını tanrıların ve ölümsüzlüğün sembolü olarak gördü. MÖ 3000 civarında, altın takılar ve süs eşyaları yapmaya başladılar. Aynı zamanda, Mezopotamya’da da altın, zenginliğin ve gücün simgesi oldu.

Yunanlılar ve Romalılar da altını ticarette kullandı. Altın paralar, ticaretin temel unsurlarından biriydi. Bu paralar, ekonomiyi kolaylaştırdı. Özellikle MÖ 600’lü yıllarda, Lidya Krallığı ilk madeni parayı altından bastı. Bu gelişme, ticareti büyük ölçüde etkiledi.

Orta Çağ ve Rönesans

Orta Çağ boyunca altın, Avrupa’da önemli bir değer taşıdı. Krallar ve kraliçeler, altınla taçlandırılmış tahtlarda oturdu. Altın, aynı zamanda dini objelerin yapımında da kullanıldı. Katedrallerdeki altın süslemeler, inanç ve güç göstergesi oldu.

Rönesans döneminde ise altın madenciliği daha da gelişti. Yeni keşifler sayesinde Güney Amerika’dan büyük miktarlarda altın Avrupa’ya getirildi. Bu durum, ekonomik büyümeyi hızlandırdı. 16. yüzyılda İspanyol İmparatorluğu, Amerika’dan elde ettiği altını kullanarak Avrupa’nın en güçlü devleti haline geldi.

Modern Dönem

Günümüzde altın hala değerli bir maden olarak kabul ediliyor. Farklı endüstrilerde kullanımı artıyor. Elektronikten mücevherata kadar birçok alanda yer buluyor. Ayrıca, yatırım aracı olarak da tercih ediliyor.

Altın madenciliği de zamanla değişti. 19. yüzyıldaki altına hücum döneminde insanlar yeni bölgeleri keşfetti. Avustralya ve Kaliforniya’da büyük madencilik faaliyetleri başladı. Bugün ise modern tekniklerle daha derinlerden altın çıkarılabiliyor.

Sonuç

Altının tarihi, insanlığın kültürü ve ekonomisi üzerinde derin etkiler bıraktı. Antik medeniyetlerden günümüze kadar olan süreçte, sürekli bir değer taşıdı. Altının rolü, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel alanlarda da belirginleşti. Farklı dönemlerdeki kullanım biçimleri ve madencilik yöntemleri, bu değerli metalin önemini vurguluyor.

Altının Dünya Üzerindeki Varlığı

Coğrafi Bölgeler

Altın, dünya genelinde belirli coğrafi bölgelerde yoğunlaşmıştır. Bu bölgeler, genellikle volkanik ve tortul kayaçların bulunduğu alanlardır. Avustralya, Güney Afrika, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri, altın yatakları açısından zengin ülkeler arasında yer alır.

Avustralya’nın Batı Avustralya eyaleti, dünyanın en büyük altın üretim merkezlerinden biridir. Burada bulunan Kalgoorlie Boulton bölgesi, önemli bir madencilik faaliyetinin merkezidir. Güney Afrika’daki Witwatersrand, tarihin en büyük altın yataklarından birine ev sahipliği yapar. Bu bölge, 1886’da keşfedildiğinden beri büyük miktarda altın üretmiştir.

Dağılım ve Yoğunluk

Altının yer kabuğundaki dağılımı oldukça düzensizdir. Genel olarak, yer kabuğunda her ton kayada yaklaşık 0.004 gram altın bulunur. Ancak bazı bölgelerde bu oran çok daha yüksektir. Örneğin, bazı madenlerde bu oran 10 gram veya daha fazla olabilir.

Altın, genellikle nehir yataklarında ve alüvyonlu topraklarda da bulunur. Bu durum, altının doğal yollarla taşındığını gösterir. Nehirlerin akış yönü, altının nerede biriktiğini etkiler. Ayrıca, derin yeraltı madenlerinde de yüksek yoğunlukta altın rezervleri bulunmaktadır.

Üretici Ülkeler

Dünya üzerindeki en büyük altın üretici ülkeleri arasında birkaç ülke öne çıkar:

1. Çin: Yıllık üretimi yaklaşık 380 ton.

2. Avustralya: Yıllık üretimi 320 ton civarında.

3. Rusya: Yıllık üretimi 300 tonun üzerindedir.

4. Amerika Birleşik Devletleri: Yıllık üretim miktarı yaklaşık 200 ton.

5. Güney Afrika: Yıllık üretimi ise 130 ton civarındadır.

Bu ülkeler, dünya altın pazarında önemli rol oynar. Özellikle Çin ve Avustralya, son yıllarda artan talep nedeniyle üretimlerini artırmıştır.

Altının dünya üzerindeki varlığı, hem tarihi hem de ekonomik açıdan önemlidir. İnsanlar için değerli bir maden olmasının yanı sıra, birçok kültürde sembolik anlam taşır. Altın madenciliği ise birçok ülkenin ekonomisinde önemli bir yer tutar.

Uzaydan Gelen Altın Teorileri

Teoriler

Uzayda altının nasıl oluştuğu hakkında birkaç önemli teori bulunmaktadır. Bu teoriler, astrofizikçiler tarafından yapılan araştırmalarla desteklenmektedir. Altın, genellikle yıldızların yaşam döngüsünün bir parçası olarak ortaya çıkar. Yıldızlar, hidrojen ve helyumdan oluşur. Ancak, bu elementler yeterli değildir. Altın gibi ağır elementler, daha karmaşık süreçlerle oluşur.

Birçok bilim insanı, altının süpernova patlamaları sırasında meydana geldiğini düşünmektedir. Süpernova, büyük bir yıldızın yaşamının son aşamasında gerçekleşen muazzam bir patlamadır. Bu olay sırasında, yıldızın iç yapısındaki nükleer reaksiyonlar sonucu ağır elementler oluşturulur. Altın da bu süreçte ortaya çıkar.

Süpernova Patlamaları

Süpernova patlamaları, altın üretiminde kritik bir rol oynar. 1987 yılında görülen SN 1987A süpernovası bunun en iyi örneklerinden biridir. Bu patlama, Dünya’dan yaklaşık 168.000 ışık yılı uzaklıktaki Büyük Magellan Bulutu’nda meydana geldi. Araştırmalar, bu tür patlamaların altın gibi ağır elementlerin evrende yayılmasına neden olduğunu göstermektedir.

Patlama sırasında, yüksek enerjili parçacıklar ve ışınımlar açığa çıkar. Bu enerji, atomların birleşmesine ve yeni elementlerin oluşmasına olanak tanır. Altın, bu aşamada oluşan elementlerden biridir. Sonuç olarak, süpernova patlamaları evrendeki altın miktarını artırır.

Dünya’ya Ulaşım

Uzaydan gelen altın parçacıkları Dünya’ya çeşitli yollarla ulaşır. İlk olarak, süpernova patlamaları sırasında fırlatılan parçacıklar uzaya yayılır. Bu parçacıklar zamanla galaksiler arasında hareket eder.

Daha sonra, bazıları gezegenlerin çekim alanına girer. Dünya’nın oluşumu sırasında bu parçacıklar gezegenin yüzeyine düşer. Ayrıca, meteorlar da uzaydaki altın parçacıklarını içerir. Meteorların atmosfere girmesiyle birlikte yanma işlemi başlar ve bazıları yeryüzüne ulaşabilir.

Altın parçacıkları, zaman içinde yer kabuğunda birikir. Bunun sonucunda yeraltı kaynakları oluşur. Bugün dünya üzerindeki altın rezervlerinin çoğu bu şekilde oluşmuştur.

Altın Bulma Yöntemleri

Geleneksel Yöntemler

Altın bulma yöntemleri, tarih boyunca değişiklik göstermiştir. Geleneksel yöntemler arasında elle arama ve süzme teknikleri bulunur. Bu yöntemler, genellikle nehir yataklarında veya altın içeren topraklarda uygulanır. Arayıcılar, suya taş koyarak altını ayırmaya çalışır.

Geleneksel yöntemlerin avantajları vardır. Düşük maliyetle yapılabilirler. Ayrıca, ekipman gereksinimleri de azdır. Ancak verimlilikleri düşüktür. Büyük miktarda altın bulmak zordur.

Modern Yöntemler

Modern yöntemler, teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkmıştır. Manyetik tarama, jeolojik inceleme ve uydu görüntüleme gibi teknikler kullanılır. Bu yöntemler, daha hızlı sonuçlar verir.

Modern yöntemlerin en büyük avantajı, daha fazla veri sağlamalarıdır. Jeofizik cihazlar, yer altındaki yapıları detaylı bir şekilde analiz eder. Bu sayede altın yatakları daha kolay tespit edilir.

Jeofizik Yöntemlerin Önemi

Jeofizik yöntemler, altın yataklarının tespitinde kritik bir rol oynar. Bu yöntemler, yerin altında bulunan mineralleri belirlemek için fiziksel özellikleri ölçer. Örneğin, elektrik iletkenliği ve manyetizma gibi özellikler kullanılır.

Bu tekniklerle yer altındaki altın varlığı hakkında bilgi edinilir. 2000’li yıllardan itibaren jeofizik yöntemlerin kullanımı artmıştır. Artan maliyetler ve rekabet, bu tür teknolojilere yönelimi artırmıştır.

Yeraltı Çıkarma Teknikleri

Yer altındaki altın yataklarının çıkarılması için çeşitli teknikler kullanılmaktadır. En yaygın yöntemlerden biri açık ocak madenciliğidir. Bu yöntemde, yüzeydeki toprak kazılır ve altına ulaşılır.

Diğer bir teknik ise yer altı madenciliğidir. Bu yöntemde, yerin derinliklerine inilir ve altın çıkarılır. Bu süreç oldukça karmaşık ve maliyetlidir.

Altının çıkarılmasında kullanılan bazı adımlar şunlardır:

1. Alanın jeolojik analizi yapılır.

2. Uygun çıkarma tekniği seçilir.

3. Madencilik ekipmanları hazırlanır.

4. Çıkarma işlemi başlatılır.

5. Altın işlenir ve pazara sunulur.

Bu süreçte güvenlik önlemleri önemlidir. İşçi sağlığı ve çevre koruma dikkate alınmalıdır.

uç olarak, hem geleneksel hem de modern yöntemler altın bulma sürecinde önemli rol oynamaktadır. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte daha etkili ve verimli yöntemler geliştirilmiştir.

Altının Ekonomik ve Kültürel Önemi

Ekonomik Değer

Altın, tarihin en değerli metallerinden biridir. Ekonomik değeri yüksek olan bu madde, yüzyıllardır yatırım aracı olarak kullanılır. Altın, kriz dönemlerinde güvenli liman olarak tercih edilir. Bu yüzden yatırımcılar, altına yönelir. Özellikle enflasyon dönemlerinde, altın fiyatları artar. 2020 yılında COVID-19 pandemisi sırasında altın fiyatları rekor seviyelere ulaştı. Bu durum, altının ekonomik istikrar için ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

Altın ayrıca uluslararası ticarette de önemli bir rol oynar. Ülkeler, rezervlerini artırmak için altın satın alır. Bu durum, ekonomik güç dengesini etkileyebilir. Örneğin, 2019 yılında Türkiye, altın rezervlerini artırarak ekonomik gücünü pekiştirdi.

Kültürel Rol

Altın, sadece ekonomik bir değer taşımakla kalmaz. Aynı zamanda kültürel ve sanatsal alanlarda da büyük bir öneme sahiptir. Takı ve süs eşyalarında sıkça kullanılır. Düğünlerde gelinlerin takıları genellikle altından yapılır. Bu gelenek, birçok kültürde yaygındır.

Sanatçılar da altını eserlerinde kullanır. Altından yapılan heykeller ve sanat eserleri, hem estetik hem de değer açısından değerlidir. Antik dönemlerden günümüze kadar uzanan birçok eser, altın ile işlenmiştir. Bu durum, altının tarih boyunca ne kadar önemli bir yer tuttuğunu gösterir.

Uluslararası Ticaret

Altın, uluslararası ticaretteki etkileriyle de dikkat çeker. Ülkeler arasında ticaret yaparken, altın önemli bir değişim aracıdır. Birçok ülke, döviz rezervlerini güçlendirmek için altın alır veya satar. Bu nedenle, uluslararası piyasalarda altın fiyatları sürekli değişim gösterir.

Özellikle gelişen ülkelerde altına olan talep artmaktadır. Hindistan ve Çin gibi ülkeler, büyük miktarlarda altın ithal eder. Bu durum, küresel ekonomiyi etkileyen önemli bir faktördür. Altının ticareti, dünya genelinde ekonomik ilişkileri şekillendirir.

uç olarak, altının ekonomik ve kültürel önemi büyüktür. Yatırım aracı olmasının yanı sıra kültürel mirasımızda da yer alır. Uluslararası ticaretteki rolü ise onu daha da değerli kılar. Altın her zaman insanlık tarihinde önemli bir yere sahip olmuştur.

Altının Gelecekteki Rolü

Tahmin Et

Altının gelecekteki ekonomik değeri, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Küresel ekonomik belirsizlikler, altına olan talebi artırabilir. Uzmanlar, 2030 yılına kadar altın fiyatlarının yükselebileceğini öngörüyor. Özellikle, enflasyon ve döviz dalgalanmaları, yatırımcıların güvenli liman arayışını artırır. Altın, bu durumda değerini korumaya devam edebilir. Ayrıca, dijital para birimlerinin yükselişi de altının yerini etkileyebilir. Ancak, altın hala bir değer saklama aracı olarak önemini sürdürüyor.

Değerlendir

Yenilenebilir enerji ve teknolojide altının potansiyel kullanımları dikkat çekiyor. Güneş panellerinde ve elektrikli araçlarda altın önemli bir bileşen haline geliyor. Elektronik devrelerde de kullanılmaktadır. Altın, yüksek iletkenliği sayesinde enerji verimliliğini artırır. Bu da çevre dostu teknolojilerin gelişimini destekler. 2025 yılına kadar yenilenebilir enerji sektöründe altına olan ihtiyaç artabilir. Bu durum, altının metal olarak daha fazla önem kazanmasına yol açar.

Tartış

Altın madenciliği çevresel etkileriyle tartışma konusu olmuştur. Madencilik süreçleri genellikle su kirliliğine ve toprak erozyonuna neden olur. Ayrıca, doğal yaşam alanları zarar görebilir. Sürdürülebilir madencilik uygulamaları geliştirilmelidir. Bazı şirketler, çevre dostu yöntemler üzerinde çalışıyor. Bununla birlikte, bu tür uygulamalar maliyetli olabilir ve geniş çapta benimsenmesi zaman alabilir.

Tüketiciler de çevresel etkileri göz önünde bulundurarak bilinçli tercihler yapmalıdır. Sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen altın tercih edilmelidir. Böylece hem ekonomik fayda sağlanır hem de çevre korunur.

uç olarak, altının gelecekteki rolü karmaşık bir yapıya sahiptir. Ekonomik değerinin nasıl şekilleneceği belirsizdir ancak yenilenebilir enerji ve teknoloji alanındaki kullanımları artabilir. Çevresel etkiler ise sürdürülebilirlik konusunu gündemde tutmaya devam edecektir.

Son Düşünceler

Altın, hem doğal oluşumu hem de insanlık tarihindeki yeri ile büyüleyici bir madendir. Onun özellikleri ve ekonomik önemi, dünyamızda nasıl bir rol oynadığını anlamamıza yardımcı olur. Uzaydan gelen teoriler ve altın bulma yöntemleri, bu değerli metalin gelecekteki potansiyelini daha da artırıyor.

Siz de altının bu derin ve karmaşık hikayesini keşfetmeye devam edin. Bilgi sahibi olmak, yatırım yaparken veya kültürel bağlamda altını değerlendirirken size avantaj sağlar. Altın hakkında daha fazla bilgi edinmek için kaynaklarınızı genişletin ve düşüncelerinizi paylaşın. Geleceğinize yön vermek için harekete geçin! Ankara altın kaynakları ve altın kodları içerikleri de ilginizi çekebilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Altın nasıl oluşur?

Altın, yer kabuğundaki yüksek sıcaklık ve basınç koşullarında kimyasal tepkimelerle oluşur. Genellikle volkanik ve hidrotermal süreçler sırasında meydana gelir.

Altın dünyada nerelerde bulunur?

Altın, dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunur. Özellikle Avustralya, Güney Afrika, Kanada ve ABD gibi ülkelerde büyük madenler vardır.

Altının tarihi nedir?

Altın, insanlık tarihi boyunca değerli bir metal olmuştur. Mısır döneminden itibaren para, takı ve süs eşyası olarak kullanılmıştır.

Uzaydan gelen altın teorileri nelerdir?

Bazı bilim insanları, altının uzayda süpernova patlamaları sonucu oluştuğunu öne sürmektedir. Bu teoriye göre, yıldızların ölümü sırasında ağır elementler evrene yayılır.

Altın bulma yöntemleri nelerdir?

Altın bulma yöntemleri arasında madencilik, sığ su arama ve yeraltı taraması yer alır. Modern teknolojilerle bu süreçler daha verimli hale gelmiştir.

Altının ekonomik önemi nedir?

Altın, global ekonomide güvenli bir yatırım aracı olarak kabul edilir. Ayrıca, birçok ülkenin rezervlerinde önemli bir yer tutar.

Altının gelecekteki rolü ne olacak?

Teknolojik gelişmelerle birlikte altının endüstriyel kullanımı artacaktır. Ayrıca, dijital paraların yükselişiyle birlikte değeri korunmaya devam edecektir.